– 9 – Gösteri Başlıyor!

GÖSTERİ BAŞLIYOR!

Vagna Hanım hiçbir zaman olayları akışına ya da işi ehline bırakmaz. Ya da bir yerden haber gelmesini beklediğimiz durumlarda o bizler gibi sabırlı olamaz. Daima müdahale eder, bir el atar, süreci hızlandırır, yavaşlatır, durdurur, illa burnunu sokar. Genellikle de bütün bu işleri evinin başköşesinde duran dilfonu aracılığıyla peş peşe yaptığı uzun konuşmalarla gerçekleştirir.

Oysa Cadılar Reisi ona ne demişti, şöyle bir hatırlamakta fayda var:

“Bizden haber bekle.”

“Bize danışmadan herhangi bir işe kalkışma.”

“Sakin ol.” 

“Haddini bil, sen kızının babası aracılığıyla, kızın sayesinde bizimlesin.”

Ama o duramazdı, sessizliği hiçbir zaman hayra yoramazdı.

Bakın, tahakküm etmek isteyen insanlar kontrolcülerdir. Bunlar, takıntılı ve endişeli tiplerdir. Daima iş ya da işler ne durumda bilmek isterler. Haber almak, sık sık kurdukları bağlantıları kontrol etmek, kendi durumlarını iyice sağlama almak, dolayısıyla iplerinin ucundaki kuklaların durumlarını bilmek, güçlerinden her daim emin olmak isterler. Bunu sağlayamadıklarında da son derece huzursuz ve etraflarına rahatsızlık veren insanlara dönüşürler.

Kutsal kitaplar insanın yöneticiliğinden bahseder. İnsan dünyaya hükmetmelidir. Her şey bizim, özellikle de erkeğin hizmeti için yaratılmıştır.

Bana göre bu yaklaşım insanlığın “bozulduğunun” alametidir. En akıllı varlık olmak, dünyanın sahibi olmak demek olmamalı. Bir düşünün, en zeki ve notları en yüksek öğrencinin diğerlerine işkence yapma hakkına sahip olduğu bir okula gitmeyi kim isterdi?

Artık o bir cadıydı. Töreni yapılmış, şahitler önünde cüppesini ve eldivenlerini giymişti. Her koşulda itaat edeceğine yemin etmişti.

Ben normalde bu tür organizasyonları sevmem ve onaylamam. Ama kibirli insanların terbiye edildiği ve kontrol altında tutulduğu yerler olduğu için de sesimi çıkarmam. Yüzlerce, binlerce yıldan beri varlar. Bana ne.

Ama Tinne’nin annesi tam bir vak’aydı. Cadıların tarihine geçti desem yalan olmaz. Sanırım onu temizlemek zorunda kaldılar. Yani bana öyle geldi. Tinne bu konuda sessiz kaldı. Muhtemelen o da benimle aynı fikirde.

Kızının Angoralı Pıh’la görüşmesine, seçeceği meslek, gideceği okul, yapacağı iş gibi hususlarda ona danışmasına, en çok da onun yanında özgürce ve doya doya ağlamasına çok içerliyordu. Tinne, annesinin asık suratını elbette fark ediyor ama üzerinde durmuyordu.

Çünkü bilirdi ki annesi her şeye önce itiraz eder, sonra sessizleşir, sonra onu aynıyla hatta aşırıya kaçarak taklit ederdi.

Her şey Angoralı Pıh’ın Tinne’ye “sana ilk evlenme teklif eden adamla evlen, hakkında çok iyi olacak” demesiyle başladı.

Tinne bu sözü aklına yazmıştı.

Vagna hala haber bekliyordu.

Ama cadılardan bir türlü direktif, haber ya da uyarı gelmiyordu.

Artık müracaatlarına yanıt da alamıyordu. Reisle görüşme talepleri sonuçsuz kalıyordu.

Bir gün kızı, “ben evleneceğim anne” diyerek geldi. “Pıh’ın da onayı, hatta kesin emri var.”

Vagna önce sesini çıkarmadı. Aradan bir süre geçtikten sonra, sinir krizi geçirerek kızının üzerine saldırdı ve onu evden kovdu. “Git, nereye gidersen git!” diyerek.

O yaşına kadar annesini üzecek hiçbir şey yapmamış olan Tinne, evden ayrıldı.

Vagna daha sonra dans ederek olayı herkese başka türlü anlattı. Onun dansına kimse dayanamaz. Çünkü çok etkili dans eder. Gözyaşları ve hıçkırıklar içerisinde kızını ne kadar çok sevdiğini, buna karşılık kızı tarafından nasıl terk edildiğini anlatabilmek için ülkenin bütün meydanlarına sahne kurdu, bütün kanyonlarında kaydıraktan kaydı, paraşütle bütün tehlikeli atlayışları tek başına gerçekleştirdi.

Gösterisinin afişlerinde hep şu yazıyordu:

“O da babası gibi beni terk edip gitti!”

Önceki Sayfa   Sonraki Sayfa

Defne Ilgaz, Rıfat Ilgaz, Afet Ilgaz, Absürd, Absürt, Mizah, Otobiyografi, Eğlenceli yazılar, Gülmece, Hiciv, Taşlama, Edebiyat, Roman, Deneme, Şiir, Tinne, Saçmalardan Seçmeler, Saçma,Acaip, Acayip, Acayip Dünya, Kadın, Komik, Komik kadın, Gülmece Güldürmece, Sıra Dışı, Fantastik